Zaman ve mekan kavramlarını eriten bir biçimde küresel bağlantılara erişimin olanaklı hale geldiği süreç, her ne kadar bakış açılarında kırılmaları, bilinenden farklı yaklaşımları getirse de sonuçlar paradoksa dönmüş durumdadır. Farklılıkların ortak bir yapı içerisindeki kavuşumu, aynılaşmayı gündeme taşımıştır. Sanatın temsil edildiği alanlar, sanata temas noktaları iken aynılaşmanın algıda meydana getirdiği bozulmalarla birlikte bir anlamda auranın çöküşüne sahne olmaktadır.
Ayşe Aslı Akkülah tarafından 2024 yılının başlangıcında kurulan Red Rouge Art Galeri, mevcut ve alışılan düzene karşı bir kaçış alanı olarak kimlikleniyor. Sanatın cesur dilinden faydalanarak gerçek bir teması, özlenen aurayı, samimi diyaloğu yeniden canlandırmanın peşine düşüyor. Nostaljik bir dürtü ile eskiyi kutsayan ya da günün yapılarını göz ardı eden düşüncelerden bağımsız olarak kendine has bir üslup sunuyor.
Red Rouge Art Galeri, sanat eserine atfedilen parçalanmış özgünlüğü, temas ettiği, diyalogda olduğu tüm ögelerle birlikte bütünselleştirme vizyonunu açık ediyor.